Türkiye ihracatının öncülerinden olan yaş meyve sebze sektörünün ekonomimize sağladığı en büyük katkı net döviz girdisidir. Hasattan paketlemeye, nakliyeden sevkiyata kadar olan süreçte milyonlarca insana istihdam yaratmasıyla sektörümüz ülke ekonomisinde sosyal bir rol üstlenmektedir. Sektör, ülke nüfusunun zorunlu gıda maddeleri ihtiyacını karşılayıp sanayi sektörüne hammadde temin ederken bu ürünlere talep yaratarak ulusal gelir ve ihracata katkı yaratmaktadır.
Ülkemiz yaş meyve sebze ihracatı son yıllarda ihracatçılarımızın özenli çalışmaları neticesinde büyük bir mesafe katetmiş ve ivme kazanmıştır. 2024 yılında ülkemizin yaş meyve sebze ihracatı bir önceki yıla göre artış göstermiştir. Ülkemizdeki üretimde görülen artış, Dünyanın tüketim alışkanlıklarının sağlıklı ve taze ürüne yönelmesi ile ihracata olumlu yansımaktadır.
2023 yılında yaş meyve sebze ihracatımız ülkemize 3,5 milyar dolar net döviz girdisi sağlamıştır. 2024 yılının ilk 3 çeyreğinde 3,4 milyon tona ulaşan yaş meyve sebze ihracatımız, değerde 2,7 milyar dolar ihracatla bir önceki yıla göre %3 artış göstermiştir. Son yıllarda sektörde tırmanan rekabet ve ülkelerarası değişken ekonomik ilişkiler göz önünde bulundurulduğunda değer artışı önemlidir. En çok ihraç ettiğimiz ürünler sırasıyla mandalina, domates, limon, biber ve kiraz.vişne grubudur. En çok ihracat yapılan ülke ise 2023 yılında olduğu gibi 2024 yılında da Rusya Federasyonu’dur. Almanya, Romanya, Irak, Ukrayna ve Polonya da en fazla yaş meyve sebze ihracatı yapılan ülkeler arasında yer almaktadır.
2025 yılında ana pazarlarımızdaki varlığımızı sürdürmeye çalışırken yeni pazarlara açılmayı da hedefliyoruz. Bunu başarabilmek için elimizdeki bütün imkanları seferber etmeye hazırız. Bugün Rusya-Ukrayna arasında yaşanan sorunların yarın başka ülkelerde yaşanmayacağının garantisi yok. Bu nedenle özellikle Ortadoğu ve AB ülkelerine her sene daha fazla ihracat yapmak için yoğun çaba sarf ediyoruz. Diğer taraftan, ülke olarak yüzümüzü Uzakdoğu’ya çevirmiş bulunmaktayız. Uzakdoğu ülkeleriyle aramızdaki mesafe arzu ettiğimiz düzeyde katedilemese de bu pazarın peşinde koşmayı sürdüreceğiz. Uzak ülkelere ihracatımızda en büyük problemimiz pandeminin de etkisiyle navlun fiyatlarının katlanarak artması. Bu noktada devletin sektörümüze sağlayacağı destek, hep birlikte ülkemizin kazanmasını sağlayacaktır.
Halihazırdaki sorunlar bir yana farklı pazarlara açılabilmek için elimiz sağlam. Ürünlerimizin kalitesi, ihracatçılarımızın titiz çalışmaları, sektörümüzün teknolojiyle uyum sağlayarak çağa ayak uydurması, üretim metotlarında insan ve çevre bazlı tercihler yapılmış olmasıyla sektörümüz dünya standartlarındadır. Sektör olarak üretimden nihai tüketime değin her aşamada kalitenin sürdürülmesini ve zirai ilaç kalıntısız ürün üretmeyi hedefliyoruz. Mevcut kalite ve başarımıza bunları da ekleyebilirsek yolumuzun çok daha açık olacağına inanıyorum.
Diğer taraftan, Ticaret Bakanlığımız tarafından desteklenen TURQUALITY projesi kapsamında, ana pazarlarımız arasında yer alan Rusya, Almanya ve Polonya’ya yönelik tanıtım faaliyetleri gerçekleştirmekteyiz. Böylece, hem Türkiye’nin yaş meyve sebze ürünlerinin hafızalarda kalıcı bir şekilde yer etmesini, hem de pazar payımızı korumayı ve büyütmeyi hedefliyoruz. Bununla birlikte fuarlar bizim için oldukça önemlidir. Moskova, Berlin, Madrid ve Hong Kong şehirlerinde milli düzeyde yoğun katılımlı fuarlar gerçekleştiriyoruz. Fuarlar ve tanıtım faaliyetleri ile 2025 yılının daha başarılı geçeceğine inanıyorum. Üretim ve ihracatımızdaki artışın katlanarak devam etmesi için sektör paydaşlarıyla işbirliği içinde çalışmalarımızı sürdüreceğiz.