Türkiye, iklim çeşitliliği ve verimli topraklarıyla birçok tarım ürünü ve özellikle sebze ve meyve üretimi için oldukça elverişli bir coğrafyaya sahiptir. Ülke genelinde çeşitli bölgelerde farklı meyve ve sebzeler yetiştirilmektedir ki; bunlar arasında Akdeniz Bölgesi, özellikle de Antalya, önemli bir üretim merkezi olarak öne çıkmaktadır.
Sebze meyve üretimi ve bu sektöre bağlı endüstriler, Türkiye için oldukça önemlidir. Bu anlamda da özellikle Antalya, tarım ve turizm açısından öne çıkan bir şehir olduğu için bu sektördeki gelişmeler oldukça önem arz etmektedir.
Antalya, iklimi ve tarıma uygun topraklarıyla meyve ve sebze yetiştiriciliği için çok ideal bir yapıdadır. Özellikle sera yetiştiriciliği, Antalya’da yaygın olarak kullanılıyor ve yıl boyunca çeşitli sebzelerin üretimine olanak tanıyor.
Antalya, TÜİK verilerine göre 308.427 dekar olan örtü altı varlığı ile 810.882 dekarlık Türkiye örtü altı varlığının %38,03’üne sahiptir. Türkiye’deki cam seraların %78,82’si ve plastik seraların %50,28’i Antalya’da bulunmaktadır.
Domates, biber, salatalık gibi ürünlerde Türkiye’nin önemli bir kısmı Antalya’da üretiliyor.
Kentimizde yılda 2,5 milyon tonun üzerinde domates üretimi gerçekleştirilirken, avokado üretiminde %58,08’lik ve mantar üretiminde %39,06’lık payla Türkiye’de ilk sırada yer almaktadır. Keçiboynuzu üretiminde %52,16, muz üretiminde %38,34 ve portakal üretiminde %33,65 oranındadır.
Şehrimiz, ülkemizde yaşayan vatandaşlarımızın tüketeceği gıdanın üretiminden gıdaya erişimine kadar ki tüm süreçlerde önemli bir role sahiptir.
TARIM İHRACATI
Antalya iç piyasaya yönelik olarak yaptığı üretimin yanında dış piyasaya yönelik üretim ve ihracat yaparak ülke ekonomisine katkı sağlamaktadır. Bahsettiğimiz gibi birçok tarım ürününde Türkiye’de ilk sırada yer alan Antalya, tarımsal ihracatı ile de ülkemize önemli miktarda döviz girdisi oluşturmaktadır.
Ülkemiz açısından da son derece stratejik bir öneme sahip tarım sektöründe 2023 yılının ilk 10 ayında gerçekleştirilen tarım ihracatı 28,5 milyar dolara ulaşmış durumdadır. Bu rakam geçen yılın aynı dönemine göre %3,5’luk bir artışı işaret etmektedir. Yaş meyve seze ihracatı ise geçen yıla göre %27 oranında artarak 2 milyar dolardan 2,6 milyar dolara yükselmiştir.
Antalya açısından bakıldığında rakamlardaki değişimin Türkiye ile paralel gittiğini söyleyebiliriz. Geçen yılın ilk 10 ayında Antalya’dan gerçekleştirilen yaş sebze ve meyve ihracatı 458 milyon dolar iken bu yıl yaklaşık %28’lik bir artışla 586 milyon dolara ulaşmıştır. Yani bu da bize gösteriyor ki Türkiye’den ihraç edilen yaş sebze ve meyvenin yaklaşık 4’te 1’i Antalya kaynaklıdır.
2024 VE GELECEK ÖNGÖRÜLERİ
Tarım sektörü, pek çok değişkene bağlı olan bir alandır ve beklentiler birçok faktörden etkilenebilir. Ancak, genel olarak bakıldığında ve devletimizin politikaları takip edildiğinde 2024 yılında tarım sektöründe önemli iyileşmeler olacağını düşünüyoruz. Ancak yine deköklü bir tarım reformuna ihtiyacımız olduğunu ve sağlam bir gıda politikası uygulanması gerektiğini düşünüyoruz.
Bunu birçok kez dile getiriyoruz ancak bu da en az para politikası kadar önemli ve acil bir sorun olarak karşımızda durmaktadır.
2 ay önce açıklanan OVP’de bu konuda önemli çalışmalar yapılacağı ifade edildiğini görmek bizleri mutlu etmiştir. Örneğin Nitelikli Sera OSB’leri açılacağı söyleniyor. Türkiye’nin tarımda olduğu gibi seracılıkta da başkenti Antalya’dır. Türkiye’deki cam seraların yaklaşık %83’ü Antalya’da yer almaktadır. Nitekim bir kurulması planlanan Sera OSB’ler için bilgi ve tecrübe paylaşımında bulunabileceğimizi ve bu işe gönüllü olduğumuzu da ayrıca belirtmek isteriz.
Yaklaşık olarak 1,5 milyar hektarlık alan ekilebilir özelliklere sahiptir ve bu alanda her yıl insan ve çevresel faktörler nedeni ile azalış göstermektedir.
2005 ile 2021 yılları arasında verimli tarım arazilerinin imara açılarak inşaat sektörüne tahsis edilmesi, erozyonlar, verimli tarım arazilerinin miras yoluyla bölünmesi gibi çeşitli nedenlerle toplamda 3,16 milyon hektar tarım alanı azalmıştır.
Dünyada ve ülkemizde bir taraftan tarım alanlarımız azalırken, diğer taraftan beslenecek nüfus artmaktadır. Ülkemizde 2050 yılında nüfus artışına bağlı olarak tarımsal üretimin %70 artması gerektiği raporlanmaktadır.
Ülkemizde tarım sektöründe istihdam 12 aya yayılamamaktadır. Bununla birlikte gelir düzeye düşüktür. Bu nedenler yüzünden genç nüfus tarım sektörünü geçim kaynağı olarak görmemekte ve köyden kente göç ederek genç nüfusun tarımdaki istihdamı çok düşük kalmaktadır.
TARIM UYGULAMALARI VE TOPRAKSIZ TARIM
Bu ülkenin geleceği için tarım ve gıda üretimi en stratejik konulardan biridir. Maalesef iklim değişiyor ve bu değişim bizleri birçok yönden olumsuz etkilemeye devam ediyor. Bu sebeple arım uygulamaları da son yıllarda büyük bir dönüşüm geçiriyor ve bu dönüşümün önemli bir parçası da topraksız tarım, dikey tarım gibi yöntemlerden oluşuyor. Topraksız tarım, geleneksel tarımdan farklı olarak, toprağın kullanılmadığı veya minimum düzeyde kullanıldığı bir tarım yöntemidir. Burada bitkiler, toprak yerine su veya özel bir büyüme ortamı üzerinde yetiştirilir
Antalya ilimiz tarım sektöründe üreticiden tüketiciye kadar tüm paydaşlarıyla ulusal ve uluslararası pazarlar için tarımsal üretime ve ekonomiye katkı sağlamaktadır.
Odamız tarafından yürütülen URGE projelerimiz kapsamında bu dönem 3. Tarım URGEprojemiz ile tarım sektöründe; bitki besleme ürünleri, biyolojik mücadele, gübre, sera sistemleri – ekipmanları, sulama sistemleri, tarım ilacı, tohum alanlarında faaliyet gösteren ATSO üyesi firmalarımızı bir araya getirerek yurtdışı pazarlardaki potansiyellerinin açığa çıkarılmasını amaçlıyoruz.
Bir diğer projemiz olan Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı (BAKA) 2022 yılı Girişimcilik Ekosistemi Mali Destek Programı kapsamında Odamız tarafından yürütülmekte olan “ATSO Tarım Teknolojileri Girişimcilik ve İnovasyon Merkezi” Projesi kapsamında Odamızda kurulan 3 adet Dikey topraksız tarım ünitesinde 3 farklı üretim tekniği kullanılarak ARGEçalışmaları yürütülmektedir. 2022 yılı Ekim ayında başlayan projemizin sonuna yaklaşmış bulunuyoruz. Yaklaşık 14 ay süren ARGE çalışmalarımızın sonuçlarını da hazırlayacağımız dikey topraksız tarım rehberi ile paylaşacağız, bu konudaki tecrübelerimizi öncü olması adına kamuoyu ile paylaşacağız.
Dikey topraksız tarım ARGE ünitelerimizin birinde marul, tere, fesleğen gibi yeşil bitkiler; diğerinde melissa, kekik, adaçayı gibi tıbbi aromatik bitkiler ve bir diğerinde ise domates, biber, patlıcan gibi uzun boylu bitkilerin üretimleri yapılarak en uygun üretim yöntemi ve üretim koşullarının belirlenmesine yönelik çalışmalar devam etmektedir.
ATSO olarak tarım sektörüne yenilikçi ve vizyoner projeler ile destek vermeye, öncü ve yol gösterici olmaya devam edeceğiz.